Biber ve ekşi yağ ile baharatlandırılmış sulu çorbaydı.
- It was watery soup spiced with pepper and rancid oil.
Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
- This store has a variety of spices.
Sıcak baharatlarından dolayı Kore yemeklerinin seviyorum.
- I love Korean food because of the hot spices.
Sıcak baharatlarından dolayı Kore yemeklerinin seviyorum.
- I love Korean food because of the hot spices.
Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
- This store has a variety of spices.
Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.
- This store has a variety of spices.
Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.
- The only spice Tom puts on meat is pepper.
Fred preferred spiced rum to plain.