Gelecekte, insanlar ışıktan daha hızlı hızlarda galaksi etrafında seyahat etmek için uzay gemileri kullanacaktır.
- In the future, humans will use spaceships to travel around the galaxy at speeds faster than light.
Uçak sesten hızlı hızlara ulaşabilir.
- The airplane is capable of supersonic speeds.
Son sürat gitmek istiyorum.
- I want to go full speed.
Ben azami sürat yapıyorum.
- I'm doing the speed limit.
Ken hızdan dolayı 7.000 yen para cezasına çarptırıldı.
- Ken was fined 7,000 yen for speeding.
Şehirlerde, hız saatte 50 km ile sınırlıdır.
- In towns, speed is limited to 50 km/h.
Tom süreci hızlandırmak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to speed up the process.
Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
- Nothing can travel faster than the speed of light in a vacuum.
Hız limiti saatte 55 mil olmasına rağmen Tom çok daha hızlı sürüyordu.
- Even though the speed limit was 55 miles per hour, Tom was driving much faster.
Arkadaşım aşırı hız yapmaktan tutuklandı.
- My friend was arrested for speeding.
Sami hız yapmak nedeniyle durduruldu.
- Sami was stopped for speeding.
Bir araba son hızla geçti.
- A car passed by at top speed.
Tom yüksek hızla dar tünelden geçti.
- Tom drove through the narrow tunnel at high speed.
Such interventions can help to speed the process of reducing CBRs and help countries pass through the demographic transition threshold more quickly.
The Ferrari was speeding along the road.
Why do you speed when the road is so icy?.
Aristotle must find out the motion of Euripus; Pliny must needs see Vesuvius; but how sped they? One loseth goods, another his life.
God speed, until we meet again.
... Fortunately, the speeds at which 3G delivers the internet ...
... The rock goes forward at speeds, depending ...