Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.
- Grandmother lifted her spectacles.
Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
- Almost one-third of all office workers wear spectacles.
O, gözlük olmadan araba kullanamaz.
- He cannot drive without eyeglasses.
O okumak için gözlük takar.
- He wears eyeglasses to read.