Annem gözlüksüz okuyamaz.
- My mother can't read without glasses.
Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız.
- You should take another pair of glasses when you go abroad.
Bardaklar ve tabaklar kırıldı.
- Glasses and dishes were broken.
Bardaklara brandy doldurdu.
- She poured brandy into the glasses.