specifically, the death blow

English - Turkish

Definition of specifically, the death blow in English Turkish dictionary

Related Terms

kill

{f} öldürmek

Birisi o politikacıyı öldürmekle tehdit etti. - Someone made a threat to kill that politician.

Beni öldürmekle tehdit ettiler bu yüzden cüzdanımı onlara verdim. - They threatened to kill me so I gave them up my wallet.

kill

canına kastetmek

kill

itlaf etmek

kill

kırmak

kill

(Spor) hücum sayısı

kill

helak etmek

kill

avda öldürülmüş hayvan

kill

av

kill

(av) öldürme

kill

{f} gebertmek

kill

{f} öldürmek, katletmek

kill

silmek

kill

{f} yalanlamak

kill

{f} mahvetmek

kill

(fiil) öldürmek, avlamak, gebertmek, katletmek, mahvetmek, yalanlamak, kesmek, dindirmek, söndürmek, cinayet işlemek, ortadan kaldırmak

kill

yok etmek

kill

çok heyecanlandırmak

kill

{f} etkisiz hale getirmek

kill

{f} ortadan kaldırmak

kill

kill off hepsini öldürmek

English - English

Definition of specifically, the death blow in English English dictionary

kill