O benimle konuşmuyor.
- She doesn't speak to me.
Pedro ile konuşabilir miyim?
- May I speak to Pedro?
Ateşin sıcaklığı ile yanakları kızarmıştı.
- Her cheeks were tinged with red by the warmth of fire.
Yanaklarından aşağı akan gözyaşlarıyla bana baktı.
- She looked at me with tears running down her cheeks.
His music really speaks to me.