sparkle; something which dazzles

listen to the pronunciation of sparkle; something which dazzles
English - Turkish

Definition of sparkle; something which dazzles in English Turkish dictionary

dazzle
{f} göz kamaştırmak
dazzle
gözlerini kamaştırmak
dazzle
kamaştırmak
dazzle
(Otomotiv) göz kamaşması
dazzle
(gözlerini) kamaştırmak
dazzle
hayran et
dazzle
şaşırtmak
dazzle
{f} kamufle etmek
dazzle
{f} büyülemek
dazzle
{i} kamuflaj boyası
dazzle
göz kamaştırma
dazzle
x şaşırt/gözünü kamaştır
dazzle
{i} parlak ışık
dazzle
(Askeri) GÖZLERİ KAMAŞMAK: Görüşte veya görüş etkinliğinin geçici kaybolması veya azalması. Bknz. "flash blindness"
dazzle
{i} pırıltı
English - English
{i} dazzle
sparkle; something which dazzles
Favorites