spüle

listen to the pronunciation of spüle
German - Turkish
English - Turkish

Definition of spüle in English Turkish dictionary

sink
{i} lavabo

Tom lavaboyu su ile doldurdu. - Tom filled the sink with water.

Tom kirli bulaşıkları çoğunlukla lavaboda bırakır. - Tom often leaves dirty dishes in the sink.

sink
{i} pislik çukuru
sink
{i} bataklık
sink
{f} gömülmek
sink
{i} batak

Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor. - The skyscraper is expected to sink into the bog.

sink
daldırmak
kitchen sink
bulaşık teknesi
kitchen sink
eviye, bulaşık teknesi
sink
{f} batmak; batırmak
sink
(Tekstil) batırmak, daldırmak
sink
{f} yatırmak (sermaye)
sink
halsizlikten düşmek
sink
{f} mahvetmek
sink
tesir etmek
sink
{f} basmak
sink
çukurlaşmak
sink
garkolmak
sink
etkilemek
sink
yatırmak
sink
{f} düşmek