soyutlamak

listen to the pronunciation of soyutlamak
Turkish - English
{f} abstract
{f} isolate
Abstract, isolate, emancipate

The man was abstracted from the real world because of his heartbreaking loss.

emancipate
to abstract
to abstract, consider (something) abstractly
ostracize
soyutlama
{i} abstraction
soyutlama
abstractionism
soyutlama
abstracting
soyutlama
abstraction, abstracting
Turkish - Turkish
İçinde bulunduğu toplum, durum veya düşünceden ayrı tutmak
Bir şeye soyutlama işlemini uygulamak
Bir kimseyi, durumu, düşünce vb.ni içinde bulunduğu toplum, durum veya düşünceden ayrı tutmak
Soyutlama
abstraksiyon
Soyutlama
tecrit
soyutlama
Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihnî işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma, tecrit
soyutlama
Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihnî işlem; gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma
soyutlamak
Favorites