En kısa zamanda buradan ayrılmak istiyorum.
- I want to leave here as soon as possible.
En kısa zamanda bunu yapmaya çalışacağız.
- We'll try to do that as soon as possible.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
- The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
Su boruları dondu ve sonra patladı.
- The water pipes froze and then burst.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.
- To be an interesting person you have to feed and exercise your mind.
Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
- They fed a black and a white dog.
O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar.
- He was ill, and so they were quiet.
O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
- He fell ill, and therefore he gave up going abroad.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Man is a vertebrate and has an immortal soul as well as a fatherland, so that he doesn't get too cocky.
- Der Mensch ist ein Wirbeltier und hat eine unsterbliche Seele sowie auch ein Vaterland, damit er nicht zu übermütig wird.
Scores of heavily armed soldiers tightened their grip on the capital. They are blocking streets and cordoning off government buildings as well as the airport.
- Größere Gruppen schwer bewaffneter Soldaten haben ihre Kontrolle über die Hauptstadt gefestigt. Sie blockieren Straßen und riegeln Regierungsgebäude sowie den Flughafen ab.