English - Turkish
Definition of sourness, acridness; unpleasantness, unhappiness in English Turkish dictionary
- bitterness
- acılık
Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.
-Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.
- bitterness
- çoraklık
- bitterness
- sertlik
- bitterness
- şiddet
- bitterness
- Ümitsizlik, umutsuzluk
- bitterness
- {i} keskinlik
- bitterness
- {i} yakıcılık
Related Terms
English - English
Definition of sourness, acridness; unpleasantness, unhappiness in English English dictionary
- {i} bitterness
sourness, acridness; unpleasantness, unhappiness
Hyphenation
sourness, acridness; unpleasantness, un·hap·pi·nessPronunciation
Resimler
Favorites