sosis

listen to the pronunciation of sosis
Turkish - English
sausage

Would you like bacon or sausage? - Pastırma veya sosis ister misiniz?

The sausages must be burnt by now! - Sosisler şimdi yanmış olmalı!

(Gıda) hot dog

I ate a hot dog for lunch. - Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.

Tom usually puts mustard and ketchup on his hot dogs. - Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.

weiner
hotdog

I ate three hotdogs for lunch. - Öğle yemeği için üç tane sosisli sandviç yedim.

Scott! Please make hotdogs for lunch. - Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviçler yap.

(Argo) snag
cold cuts
variety meat
frankfurter, wiener, hot dog
wienie
banger
sausage (stuffed in a casing), wurst; link sausage
Wiener

Wiener sausages are called Frankfurter sausages in Vienna. - Viyana sosisine Viyana'da Frankfurt sosisi denir.

sausage, banger
liver sausage
frankfurter

Frankfurters were first sold in the United States in the 1860s. - Frankfurter adlı sosisli sandviçler ABD'de ilk kez 1860'larda satıldı.

Wiener sausages are called Frankfurter sausages in Vienna. - Viyana sosisine Viyana'da Frankfurt sosisi denir.

saveloy
variety
weenie
sosis köpek
sausage dog
sosis makinesi
sausage machine
sosis salatası
(Gıda) saveloy salad
sosis yatağı
sausage bearing
sosis şeklinde
sausage
bir tür sosis
(Gıda) frankfurter
kandan yapılan sosis
black pudding
yağsız pişmiş sosis
saveloy
yulaflı sosis
white pudding
Turkish - Turkish
Kıyılmış, baharat katılmış etle, tütsüleme ve pişirme gibi işlemlerden sonra yapılan bir tür sucuk
içinde hayvan eti bulunan, genellikle baharatla yoğurularak, hayvan bağırsağı içinde yarı ya da tam pişirilerek hazırlanan gıda maddesi
sosis
Favorites