Turkish - English
Definition of sorumsuz in Turkish English dictionary
- irresponsible
Tom seems to be irresponsible.
-Tom sorumsuz görünüyor.
The man charged me with being irresponsible.
-Adam beni sorumsuz olmakla suçladı.
- flighty
- trigger-happy
- irresponsible, feckless mesuliyetsiz
- unamenable
- derelict
- unaccountable
Your movements were unaccountable.
-Hareketlerin sorumsuzdu.
- undutiful
- feckless
She discombobulated me with her feckless laughter.
-O, sorumsuz kahkahasıyle beni altüst etti.
- freewheeling
- carefree
- trigger happy
- sorumsuz ve pervasız
- loose cannon
- sorumsuz bir şekilde
- fecklessly
- sorumsuz görünmek
- show to be irresponsible
- sorum
- responsibility
He will take on the responsibility for his friends.
-Arkadaşlarının sorumluluğunu üstüne aldı.
Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.
-Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.
- sorum
- responsibility sorumluluk, mesuliyet
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of sorumsuz in Turkish Turkish dictionary
- Sorumlu olmayan, sorumluluk taşımayan, mesuliyetsiz, gayrimesul
- gayrimesul
- mesuliyetsiz
- sorum
- Mesuliyet
- sorum
- Sorumluluk, mesuliyet
- sorum
- Sorumluluk, mesuliyet: "Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken o yazının bize ne türlü bir sorum yüklediğini hiçbir vakit hatırdan çıkarmamalıyız."- O. V. Kanık
Related Terms
sorumsuz
Hyphenation
so·rum·suzPronunciation
Resimler
History
Favorites