We are liable for the damage.
- Biz hasardan sorumluyuz.
I'm liable to do that.
- Onu yapmaktan sorumluyum.
Who is in charge of this building?
- Bu binanın sorumlusu kimdir?
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
Who's taking responsibility for the loss?
- Kim kayıp için sorumluluk alıyor?
Who's taking responsibility for this mess?
- Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?
It is you that are responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan sensin.
She is responsible for this broken window.
- Bu kırık pencereden o sorumludur.
I don't want to take on another liability.
- Başka bir sorumluluk almak istemiyorum.
Mary says that Tom is afraid of commitment.
- Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu söylüyor.
Mary thinks Tom is afraid of commitment.
- Mary Tom'un sorumluluktan korktuğunu düşünüyor.
The burden is light on the shoulder.
- Sorumluluk omuzda hafiftir.
You shouldn't hold people accountable for things they can't control.
- Kontrol edemedikleri şeyler için insanları sorumlu tutmamalısın.
I am not accountable to you for my actions.
- Yaptıklarımdan size karşı sorumlu değilim.
Who is in charge of this building?
- Bu binanın sorumlusu kimdir?
I am in charge of this.
- Bundan ben sorumluyum.
Tom is responsible for preparing the report.
- Tom raporu hazırlamakla sorumludur.