The pupil held up his hand to ask a question.
- Öğrenci bir soru sormak için elini kaldırdı.
She knew better than to ask such a stupid question.
- Böylesina aptal bir soru sormaktan daha iyisini biliyordu.
Don't be afraid to ask questions.
- Soru sormaktan korkma.
Tom wanted to ask Mary a question.
- Tom Mary'ye bir soru sormak istedi.
Don't hesitate to ask questions if you don't understand.
- Anlamazsan soru sormaktan çekinme.
Don't be afraid to ask questions.
- Soru sormaktan çekinmeyin.
I would like to inquire about your services and prices.
- Hizmetleriniz ve ücretleriniz hakkında soru sormak istiyorum.