sorrowfully, miserably, badly, ill

listen to the pronunciation of sorrowfully, miserably, badly, ill
English - Turkish

Definition of sorrowfully, miserably, badly, ill in English Turkish dictionary

sadly
hüzünle

O, hüzünle gülümseyerek konuşmaya başladı. - Smiling sadly, she began to talk.

Tom hüzünle pencereden dışarıya baktı. - Tom stared sadly out the window.

sadly
üzüntüyle
sadly
ne yazık ki

Ne yazık ki yanılmıştır. - He is sadly mistaken.

Ne yazık ki çakma kapıların modası geçiyor. - Batten doors are sadly falling out of fashion.

sadly
maalesef/üzüntüyle
sadly
acı bir şekilde

Yaşlı adam acı bir şekilde gülmeye başladı. - The old man started to laugh sadly.

sadly
çok

Ne yazık ki, ben çok iyi bir dansçı değilim. - Sadly, I'm not a very good dancer.

sadly
son derece
sadly
üzüntülü bir şekilde

Yaşlı adam üzüntülü bir şekilde güldü. - The old man laughed sadly.

English - English
{a} sadly
sorrowfully, miserably, badly, ill
Favorites