sorgulayarak

listen to the pronunciation of sorgulayarak
Turkish - English
inquiring

Tom looked at Mary inquiringly. - Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.

debriefing
questioning

Tom looked questioningly at Mary. - Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.

inquisitorially
sorgula
{f} question

Some people questioned his honesty. - Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

I would never question his honesty. - Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.

sorgula
(Bilgisayar) submit query
sorgula
interrogate

I don't like being interrogated. - Sorgulanmayı sevmiyorum.

You weren't interrogated today, right? - Bugün sorgulanmadın, değil mi?

sorgula
{f} query
sorgula
{f} questioned

The police questioned him closely. - Polisler onu yakından sorguladı.

Some people questioned his honesty. - Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

sorgula
{f} questioning

The police detained several suspects for questioning. - Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.

Such questioning is routine police business. - Böylesine sorgulama rutin polis işidir.

sorgula
{f} cross question
sorgula
{f} quiz
sorgulayarak
Favorites