Yaşına göre oldukça sofistike görünüyor.
- He looks quite sophisticated for his age.
Sen çok sofistikesin.
- You're very sophisticated.
Tom bilgili göründüğümü söyledi.
- Tom said I looked sophisticated.
Tom onun yaşındaki birçok erkek çocuğundan daha zeki ve bilgili.
- Tom is more intelligent and sophisticated than most boys his age.
Çok yönlü bir özgeçmişi var.
- There's a very sophisticated background.
Ton son derece çok bilmiş.
- Tom is extremely sophisticated.
Modern finans giderek karmaşık ve sofistike hale geliyor.
- Modern finance is becoming increasingly complicated and sophisticated.
Sanırım bu ondan biraz daha karmaşık.
- I think it's a little more sophisticated than that.
Bu çok gelişmiş bir teknoloji değil.
- This isn't very sophisticated technology.
Ona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorsan biraz daha gelişmiş bir donanım getirebilirim.
- I can bring in some more sophisticated equipment if you think we need it.