sopaları

listen to the pronunciation of sopaları
Turkish - English
drumsticks
{i} (Slang) legs (e.g.: "She's got sexy drumsticks")
plural of drumstick
sopa
stick

The rat was killed by Tom with a stick. - Fare bir sopayla Tom tarafından öldürüldü.

Throw a stick and watch the dog fetch it. - Bir sopa at ve köpeğin onu alıp getirmesini izle.

sopa
bat

The boy has a bat under his arm. - Çocuğun kolunun altında bir beyzbol sopası var.

Tom is the on-deck batter. - Tom sopa vurmaya hazır.

kayak sopaları
(Askeri,Spor) ski poles
sopa
(Spor) mallet
sopa
shillalah
sopa
hiding
sopa
club

Tom was beaten to death with a golf club. - Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü.

Where did you buy your golf clubs? - Golf sopalarını nereden satın aldın?

sopa
flogging
sopa
blackjack
sopa
crook
sopa
billy
sopa
baton
sopa
to stick
sopa
shillelagh
sopa
of stick
sopa
cosh
sopa
cane

An old man walking with a cane asked Tom to help him across the street. - Bir sopa ile yürüyen yaşlı adam Tom'un onun caddeyi geçmesine yardım etmesini istedi.

Tom walks with a cane. - Tom bir sopayla yürür.

sopa
bludgeon

Layla bludgeoned Sami to death. - Leyla, Sami'yi sopayla ölümüne dövdü.

sopa
rod
sopa
ferule; flogging
sopa
beating
sopa
stick, cudgel, cane; club, bat; beating, hiding, going-over
sopa
thick stick, club, cudgel
sopa
drubbing
sopa
cudgel
sopa
(dayaklık) birch rod
sopa
bashing
sopa
a beating, a clubbing
sopa
quarterstaff
sopa
{i} fescue
sopa
{i} switch
sopa
{i} caning
sopa
bastinado
sopa
{i} ferule
English - English

Definition of sopaları in English English dictionary

sopa
{n} a compound of oil and alkali, or oil and earth, and metalic oxyds, used in cleansing, medicins
sopa
Spanish: soup
sopa
Soup
Turkish - Turkish

Definition of sopaları in Turkish Turkish dictionary

sopa
Dayak, kötek
sopa
Sopayla yapılan vuruş
sopa
Kalın değnek: "Erkekler ellerine birer sopa aldılar, köy halkı peşlerinde dere içine koştular."- H. E. Adıvar
sopa
Kalın değnek
English - Turkish

Definition of sopaları in English Turkish dictionary

SOPA
(Askeri) özel (senior officer present afloat (USN) - mevcut kıdemli subay (denizde) SO-peculiar special operations-peculiar - özel harekat)
sopaları
Favorites