Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.
- In order to relax, I need to listen to soothing music.
Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı.
- The nurse soothed the crying child.
Ben çocuğu yatıştırmaya çalıştım.
- I tried to soothe the child.