soothe, ease, bring peace; relieve, satisfy

listen to the pronunciation of soothe, ease, bring peace; relieve, satisfy
English - Turkish

Definition of soothe, ease, bring peace; relieve, satisfy in English Turkish dictionary

appease
{f} yatıştırmak
appease
{f} (açlığı) bastırmak
appease
doyurmak
appease
tatmin etmek
appease
yatıştır

Neden her zaman kadınları yatıştırmaya çalışıyorsun? Suçlu mu hissediyorsun? - Why do you always try to appease women? Do you feel guilty?

Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı. - The apple appeased my hunger temporarily.

appease
dindirmek
appease
gider

Elma, açlığımı geçici olarak giderdi. - The apple appeased my hunger temporarily.

appease
{f} gidermek
appease
{f} bastırmak
appease
harp tehdidinde karşı tarafa taviz verme
appease
{f} sakinleştirmek
appease
yatıştırılabilir
appease
appeasable teskin olunabilir
appease
{f} hafifletmek
appease
{f} pol. taviz vermek, ödün vermek
appease
bastırılabilir
English - English
{f} appease