sonuç olarak

listen to the pronunciation of sonuç olarak
Turkish - English
consequently
as a result

The driver violated the traffic rules; as a result, he was fined. - Sürücü trafik kurallarını çiğnedi, sonuç olarak da cezalandırıldı.

As a result, more women are receiving equal work. - Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor.

eventually

Tom eventually did everything we asked him to do. - Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.

uninspiring
as a conclusion
after all

You were right after all. - Sonuç olarak sen haklıydın.

After all, Tom was your father. - Sonuç olarak, Tom senin babandı.

as a consequence
eventual

Tom eventually did everything we asked him to do. - Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı.

consequentially
Finally
in conclusion
last of all
last
consequently, eventually
hereby
herewith
in a conclusion
to sum up
sonuç olarak çıkarılabilir
inferential
sonuç olarak çıkan
resultant
Turkish - Turkish
nitekim
neticeten
sonuç olarak
Favorites