sonsuza kadar

listen to the pronunciation of sonsuza kadar
Turkish - English
forever

Buddha, impressed by the rabbit's efforts, raised him unto the moon and set him in that form forever more. - Tavşanın çabalarından etkilenen Buddha onu aya kadar yükseltti ve onu sonsuza kadar bu şekilde bıraktı.

He had returned to England forever. - O sonsuza kadar İngiltere'ye dönmüştü.

forever, for ever, evermore
evermore
(deyim) for good and all
(deyim) for ever and ever
for ever

Layla and Sami were going to do whatever it took to be together for ever. - Leyla ve Sami sonsuza kadar birlikte olmak için ne gerekiyorsa yapacaklardı.

What if it continued for ever? - Ya sonsuza kadar devam ederse?

(deyim) for ever and a day
(deyim) till the cows come home
Turkish - Turkish
ilanihaye
sonsuza kadar
Favorites