There's no tangible connection.
- Somut bir bağlantı yok.
Our plans are not yet concrete.
- Planlarımız henüz somut değil.
Could you be more concrete?
- Daha somut olabilir misin?
We never were physical.
- Biz asla somut değildik.
I have a palpable proof.
- Somut bir kanıtım var.