Onun için bir şekilde suçlu olmak zorundasın.
- You have to be somewhat to blame for that.
O, bir şekilde zor işitiyor, bu yüzden lütfen yüksek sesle konuşun.
- He's somewhat hard of hearing, so please speak louder.
Tom biraz hayal kırıklığı uğramış gibi görünüyordu.
- Tom seemed to be somewhat disappointed.
Haberi duyduğunda biraz hayal kırıklığına uğradı.
- He was somewhat disappointed to hear the news.
Bu konuda yapılan araştırma oldukça şüpheli.
- Research in this area is somewhat equivocal.
Bu sabah hava bir parça soğuk geliyor.
- The air feels somewhat cold this morning.
Bu, birazcık bağımsız olduklarını ispatlamaya çalıştıkları içindir.
- This is because they are trying to prove they are somewhat independent.
Tom asla ağzını birşeyi şikayet etmeden açmaz.
- Tom never opens his mouth without complaining about something.
Yarın sabah Tom'un birşeyler yapmasına yardım etmeliyim.
- I have to help Tom do something tomorrow morning.
O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
- He is something of an expert on oriental art.
Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.
- I know it's kind of late, but would you mind if I came over now? I have something I need to discuss with you.
Neden parka falan gitmiyoruz?
- Why don't we go to the park or something?
Aptal ya da falan olduğumu düşünüyor musun?
- Do you think I'm stupid or something?
Sana önemli bir şey söylemek üzereyim.
- I'm about to tell you something important.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Olağanüstü bir şey görmek istiyor musun?
- Do you want to see something extraordinary?
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
- Some doctors say something to please their patients.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Though this knave came something saucily into the world before he was sent for, yet was his mother fair; there was good sport at his making, and the whoreson must be acknowledged.
- Although this chap came into the world in a somewhat impudent fashion, before he was sent for, his mother was pretty; we had fun making him, and the illegitimate fellow must be acknowledged.
Her face had a greenish tinge.
He was relatively successful.
Why go all the way to find summat that ain’t there?.
... agreed that the reality was somewhat different. ...
... What's somewhat unusual about this vision is it won't simply ...