Alice calls us every now and then.
Tom ara sıra Boston'a gider. - Tom goes to Boston every once in a while.
Tom ara sıra Boston'a gider.
Tom goes to Boston every once in a while.
Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm. - Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work.
Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.
Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work.