something which is inside, internal part; inside

English - Turkish

Definition of something which is inside, internal part; inside in English Turkish dictionary

Related Terms

inward

içe doğru

inward

içeriye

İçeriye bakman gerek. - You need to look inward.

inward

(Aİ) bkz.inwards

inward

derinlemesine

inward

içeri/iç

inward

{i} ruh hali

inward

içeride bulunan

inward

{s} ruhsal

inward

{s} iç

Biz hoşgörüsüz, içe dönük bir toplum olduk. - We have become an intolerant, inward-looking society.

Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir. - The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.

inward

içeriye doğru

inward

{i} iç kısım

inward

{s} ruhsal, manevi

inward

fikir veya ruhun derinliğine doğru, içe doğru

inward

(sıfat) iç, dahili, ruhsal, saklı

inward

(isim) ruh hali

inward

dahili,iç

inward

{s} saklı

English - English

Definition of something which is inside, internal part; inside in English English dictionary

{i} inward

Hyphenation

some·thing which I·s inside, in·ter·nal part; in·side