something which has a basis in the law, such as legal precedent

listen to the pronunciation of something which has a basis in the law, such as legal precedent
English - Turkish

Definition of something which has a basis in the law, such as legal precedent in English Turkish dictionary

legal
{s} tüzel
legal
{s} yasal

Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti. - The lawyer recommended his client to take legal action.

Tom, yasal ya da değil onu yapacağını söylüyor. - Tom says he will do it whether it's legal or not.

legal
{s} kanuni
legal
nizamlı
legal
(Kanun) hukuka uygun
legal
yasaya uygun
legal
{s} hukuk

Sanık hukuki bir terimdir. - The accused is a legal term.

Tom hâlâ hukuken evli. - Tom is still legally married.

legal
geçerli
legal
(Tıp) Kanun gereği, kanuna uygun, kanuni, meşru
legal
Legal (Kağıt Boyutu İçin)
legal
{s} hukuki

Çeşitli halkla ilişkiler kampanyalarına hukuki tavsiye ve strateji önerileri sunuyoruz. - We provide legal advice and strategy recommendations to various public relation campaigns.

Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti. - Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.

legal
{s} yasal, legal, kanuni, meşru
legal
legal holiday resmi tatil günü
legal
(sıfat) yasal, hukuk, kanuni, hukuki, tüzel, adli, resmi
legal
(Avrupa Birliği) kanuni, yasal, adli
legal
{s} resmi
legal
{s} hukuksal, hukuki
legal
avukatlık mesleğinelegal cap avukatların kullandıkları uzun ve beyaz yazı kâğıdı
English - English
legal
something which has a basis in the law, such as legal precedent
Favorites