Onun konuşması duruma çok uygun değildi.
- His speech was not very becoming to the occasion.
Onun hikayesi durum için uygun değildi.
- His story wasn't appropriate for the occasion.
Bugünkü büyük olay nedir?
- What's the big occasion today?
Onlar beni ara sıra ziyaret ettiler.
- They visited me occasionally.
Ara sıra okula gitmem.
- I am absent from school on occasion.
Özel durumlar dışında asla içmez.
- He never drinks except on special occasions.
Ben sadece özel durumlarda kravat takarım.
- I only wear a tie on special occasions.
it were too vile to say, and scarce to be beleeved, what we endured: but the occasion was our owne, for want of providence, industrie and government .