English - Turkish
Definition of something that lacks in variety, something repetitive in English Turkish dictionary
- monotony
- (Tıp) monotoni
- monotony
- monotonluk
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
-Monotony develops when you harp on the same string.
- monotony
- tekdüzelik
- monotony
- aynı perdeden ses çıkarma
- monotony
- monoton
Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?
-What can we do to relieve the monotony?
Çalışma günü monotonluğunu kırmak için Tom öğle vakti koşusuna can atıyor.
-Tom looks forward to his lunchtime run, to break up the monotony of his working day.
- monotony
- tekdüze
- monotony
- (Tıp) Değşiiklik göstermeden devam etme hali, yeknesaklık, monotonluk
- monotony
- monotonousyeknesak
- monotony
- {i} yeknesaklık
- monotony
- sıkıcı monotonouslytekdüze olarak
- monotony
- (Tıp) Ses tonunun devamlı olarak aynı kalışı, sesin yeknesaklığı
Related Terms
English - English
Definition of something that lacks in variety, something repetitive in English English dictionary
- {i} monotony
something that lacks in variety, something repetitive
Hyphenation
some·thing that lacks in variety, some·thing re·pet·i·tivePronunciation
Resimler
Favorites