Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Şirin ol ve kapa çeneni!
- Be pretty and shut up!
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
- The weather was hot. And pretty humid.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
I'll get you, my pretty, and your little dog, too!.