something that is owned

listen to the pronunciation of something that is owned
English - Turkish

Definition of something that is owned in English Turkish dictionary

possession
{i} varlık

Sami bütün varlıklarını geride bıraktı. - Sami left all of his possessions behind.

possession
{i} iyelik
possession
zilyedlik
possession
{i} huk. zilyetlik
possession
(Spor) topla oynama yüzdesi
possession
almak
possession
sömürge
possession
mal mülk
possession
hüküm
possession
egemenlik
possession
{i} saplantı
possession
kendine hâkim olma
possession
{i} mal

Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir. - Happiness isn't merely having many possessions.

Başkaları ile hoşnutsuzluk içinde yaşamaktansa dünya malından vazgeçmek daha iyi. - Better to give up possessions than to live in discontent with others.

possession
vermek
possession
{i} hakim olma
possession
{i} sahip olunan şey
possession
(isim) sahibi olma, mülk edinme, sahiplik, iyelik, mülk, tasarruf, hakim olma, sahip olunan şey, varlık, cin çarpması, cinnet, kafayı takma, saplantı
possession
teslim etmek
possession
{i} iyelik, sahip olma
possession
istimlâk ettir
English - English
property
possession
something that is owned

    Hyphenation

    some·thing that I·s owned

    Turkish pronunciation

    sʌmthîng dhıt îz ōnd

    Pronunciation

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət əz ˈōnd/ /ˈsʌmθɪŋ ðət ɪz ˈoʊnd/
Favorites