something that envelops; a wrapping

listen to the pronunciation of something that envelops; a wrapping
English - Turkish

Definition of something that envelops; a wrapping in English Turkish dictionary

envelope
zarf

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım. - I addressed the envelope containing the invitation.

envelope
mektup zarfı
envelope
{i} kılıf
envelope
(Tıp) Sarmak, örtmek, etrafını çevirmek
envelope
sarıt
envelope
dış kabuk
envelope
{f} zarfla

Bütün bu zarfların üstüne pul yapıştırmam gerekiyor. - I need to put stamps on all these envelopes.

Bu zarflara pul yapıştırırken yardıma ihtiyacım var. - I need help putting stamps on these envelopes.

envelope
{i} torba [(Anatomi) ]
envelope
zar

Ben zarfı açtım ve bir mektup çıkardım. - I opened the envelope and pulled out a letter.

Zarfa bir pul yapıştırmayı unuttum. - I forgot to attach a stamp to the envelope.

envelope
torba
envelope
(Tıp) Herhangi bir şeyi dıştan saran oluşum, zar örtü
envelope
{i} örtü
envelope
örtü/zarf
envelope
(Askeri) ZARF: Bir balonun dış tarafı. Bu terimi kuşatmak anlamına gelen "envelop" ile karıştırmamalıdır
envelope
{f} kapla
English - English
envelope