something said or done for amusement

listen to the pronunciation of something said or done for amusement
English - Turkish

Definition of something said or done for amusement in English Turkish dictionary

joke
{i} komiklik
joke
şaka

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

Bu şakadan başka bir şey değildi. - It was nothing but a joke.

joke
{f} fıkra anlatmak

Tom fıkra anlatmakta çok iyi. - Tom is very good at telling jokes.

Tom fıkra anlatmakta çok iyi değildir. - Tom isn't very good at telling jokes.

joke
mizah
joke
eğlenmek
joke
şaka etmek
joke
nükte
joke
fıkra

Tom fıkraları anlatmada iyi değildir. - Tom isn't good at telling jokes.

Tom Mary'nin fıkrasını duyduğunda kıkır kıkır güldü. - Tom chuckled when he heard Mary's joke.

joke
(with/about ile) şaka yapmak
joke
takılmak
joke
hezl
joke
{f} şaka yapmak

Şaka yapmakta iyi değilim. - I'm not good at making jokes.

joke
(fiil) şaka yapmak, espri yapmak, muziplik yapmak, fıkra anlatmak
joke
{i} muziplik
joke
{f} muziplik yapmak
joke
{i} şaka, latife, nükte
joke
(isim) fıkra, şaka, muziplik, komiklik, alay konusu
English - English
joke
something said or done for amusement

    Hyphenation

    some·thing said or done for a·muse·ment

    Turkish pronunciation

    sʌmthîng sed ır dʌn fôr ımyuzmınt

    Pronunciation

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈsed ər ˈdən ˈfôr əˈmyo͞ozmənt/ /ˈsʌmθɪŋ ˈsɛd ɜr ˈdʌn ˈfɔːr əˈmjuːzmənt/
Favorites