something joined by two equal and opposite forces that act along parallel lines

listen to the pronunciation of something joined by two equal and opposite forces that act along parallel lines
English - Turkish

Definition of something joined by two equal and opposite forces that act along parallel lines in English Turkish dictionary

couple
{i} çift

Onlar iyi bir çifttir. - They are a good couple.

Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu. - The young couple fell in love with each other very soon.

couple
{i}

Eş cinsel çiftler evlenebilmeli. - Same-sex couples should be able to get married.

Genç çifte bir hastabakıcı tarafından eşlik edildi. - The young couple was accompanied by a chaperone.

couple
{i} iki

İki bardak şarabımız vardı. - We had a couple glasses of wine.

Ona iki mesaj bıraktım. - I left him a couple messages.

couple
kan koca
couple
karı koca
couple
iki-üç
couple
(hayvan) çiftleşmek
couple
couple çiftleş/birleş
couple
{f} bağlamak, bitiştirmek, birleştirmek
couple
a couple of dollars aşağı yukarı iki dolar
couple
(fiil) eşleştirmek, birleştirmek, çiftleştirmek, bağlamak, birleşmek; ilişkiye girmek, çiftleşmek
couple
{f} birleştirmek
couple
çift,v.birleştir: n.çift
couple
iki üç
couple
(Tekstil) kenetlemek
couple
birleşti
couple
{f} ilişkiye girmek
couple
iki eşit ve birbirine zıt kuvvet
English - English
couple
something joined by two equal and opposite forces that act along parallel lines

    Hyphenation

    some·thing joined by two e·qual and op·po·site Forc·es that act a·long par·al·lel lines

    Turkish pronunciation

    sʌmthîng coynd bay tu ikwıl ınd äpzıt fôrsîz dhıt äkt ılông perılel laynz

    Pronunciation

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈʤoind ˈbī ˈto͞o ˈēkwəl ənd ˈäpzət ˈfôrsəz ᴛʜət ˈakt əˈlôɴɢ ˈperəˌlel ˈlīnz/ /ˈsʌmθɪŋ ˈʤɔɪnd ˈbaɪ ˈtuː ˈiːkwəl ənd ˈɑːpzət ˈfɔːrsɪz ðət ˈækt əˈlɔːŋ ˈpɛrəˌlɛl ˈlaɪnz/
Favorites