something in contradiction or opposition to a proposal, suggestion, policy, etc

listen to the pronunciation of something in contradiction or opposition to a proposal, suggestion, policy, etc
English - Turkish

Definition of something in contradiction or opposition to a proposal, suggestion, policy, etc in English Turkish dictionary

counter
{i} tezgâh

Tezgahta oturan üç tane beyaz adam vardı. - There were three white guys sitting at the counter.

Anahtarların tezgahın üzerinde. - Your keys are on the counter.

counter
sayaç

Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü. - In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.

counter
(Ayakkabı) Fort. Ayakkabıda arka kısmının dik durması ve formunu muhafaza etmesi için saya ile astar arasına konan sertleştirici takviyeye
counter
{s} karşı, mukabil. z
counter
(Tıp) kunter
counter
{f} karşı gel
counter
fiş
counter
karşılık vermek
counter
karşısında olmak
counter
{s} ters, zıt, aksi
counter
tersine

Tokmağı saat yönünün tersine çevirin. - Turn the knob counterclockwise.

counter
ters

Tokmağı saat yönünün tersine çevirin. - Turn the knob counterclockwise.

O tamamen ters etkili olurdu. - That would be counterproductive.

counter
{s} tersine, aksine
counter
(zarf) ters, karşı, aykırı
counter
(Mukavele) tezgah; sayaç
counter
{i} karşıt şey
counter
{s} (to) -e karşı, -in tersine
counter
{f} kontra yumruk atmak
counter
zıt gitmek
counter
karşılıklı vuruş
English - English
counter

We believe that his proposal is counter to our well-established policy.

something in contradiction or opposition to a proposal, suggestion, policy, etc

    Hyphenation

    some·thing in con·tra·dic·tion or op·po·si·tion to a proposal, suggestion, policy, etc

    Pronunciation

Favorites