something delightful

listen to the pronunciation of something delightful
English - Turkish

Definition of something delightful in English Turkish dictionary

feast
{i} ziyafet

Sen benim gözlerim için bir ziyafetsin. - You are a feast for my eyes.

Bütün gece ziyafet çekebilirsin ama gün ağarmadan önce mezarına geri dönebilirsin! - You may feast all night, but return to your grave before dawn!

feast
şölen

Böyle bir şölen krallara yakışır! - A feast like this is fit for a king!

feast
bayram

Bayram bütün gece sürecekti. - The feast was to last all night.

Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir. - During the feast of Hanukkah it is customary to play with a four sided dreidel.

feast
{f} tadını çıkarmak
feast
{f} ziyafet vermek
feast
{f} haz almak
feast
{f} ağırlamak
feast
{f} zevk almak
feast
{f} doya doya yapmak
feast
{f} eğlendirmek
feast
yiyip içmek
feast
toy
feast
iyi beslemek
feast
doyasıya yemek
feast
yortu
feast
(fiil) ziyafet vermek, ağırlamak, eğlendirmek, ziyafet çekmek, doya doya yapmak, tadını çıkarmak, zevk almak, haz almak
feast
{f} ziyafette yiyip içmek, doyasıya yemek
feast
(isim) bayram, yortu, festival, şölen, ziyafet
English - English
feast

It was a feast for the eyes.

something delightful

    Hyphenation

    some·thing de·light·ful

    Turkish pronunciation

    sʌmthîng dîlaytfıl

    Pronunciation

    /ˈsəmᴛʜəɴɢ dəˈlītfəl/ /ˈsʌmθɪŋ dɪˈlaɪtfəl/
Favorites