Bu armağanı kabul edemem.
- I cannot accept this gift.
Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.
- Yesterday is history, tomorrow is a mystery, but today is a gift. That is why it is called the present.
Sağlık en büyük Allah vergisidir.
- Health is the greatest gift.
Harika hediye için teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
Bu hediye sizin için.
- This gift is for you.
Onun doğuştan yetenekleri var.
- He has natural gifts.
Onun yetenekli bir sanatçı olduğundan şüphe etmeye yer yok.
- There is no room to doubt that he is a gifted artist.
Yetenekli bir sanatçıdır.
- She is a gifted artist.
Yaşam, ödüllerini tekrar etmez.
- Life does not repeat its gifts.
Hiç ödül beklemiyordum.
- I didn't expect any gift.