something; everything; some object, any object

listen to the pronunciation of something; everything; some object, any object
English - Turkish

Definition of something; everything; some object, any object in English Turkish dictionary

anything
{i} hiçbir şey

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. - I don't know anything about her family.

Hiçbir şeye söz veremem fakat elimden geleni yapacağım. - I can't promise anything, but I'll do my best.

anything
her şey

Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın. - If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

anything
(herhangi) bir şey
anything
{i} bir şey: Do you want anything? Bir şey istiyor musun? I don't want anything. Hiçbir şey istemem
anything
herhangi bir şey
anything
{i} herhangi bir şey: Anything'll
anything
zam bir şey
anything
paylama
anything
{i} bir şey

Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun. - Let me know if you are in need of anything.

Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu? - Don't you have anything smaller than that?

anything
olmasın da ne olursa olsun
anything
her şey hiç bir şey
anything
ne olsa

Senin için ne olsa yapmaya hazırım. - I am quite willing to do anything for you.

anything
hiç bir şey

Hiç bir şeyi kontrol edemeyiz. - We don't control anything.

Misako hakkında hiç bir şey duydun mu? - Do you ever hear anything about Misako?

anything
herhangi birşey
English - English
{i} anything