someone who participates in a public display of group feeling

English - Turkish

Definition of someone who participates in a public display of group feeling in English Turkish dictionary

Related Terms

demonstrator

gösterici

Polis, göstericileri tutuklarken aşırı güç kullandığı gerekçesiyle suçlandı. - The police were accused of having used excessive force when arresting the demonstrators.

Polis göstericilerle dalaştı. - The police brawled with the demonstrators.

protester

{i} protestocu

Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi. - The president ignored the protesters outside his office.

Protestocuların üçü yaralandı. - Three of the protesters were wounded.

demonstrator

sergilenen şey

demonstrator

ispat eden

protester

itirazcı kişi

demonstrator

{i} asistan

demonstrator

{i} ispat eden şey

demonstrator

{i} göstererek tanıtan kimse

demonstrator

(Tıp) Göstererek öğreten kişi, deneysel olarak anlatan öğretmen, demonstratör

demonstrator

{i} uygulama öğretmeni

demonstrator

{i} gösteren kimse

protester

{i} itirazcı

protester

{i} gösterici

Göstericiler sinagogu ateşe verdiler. - The protesters burnt down the synagogue.

Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı. - The police threw many tear-gas grenades at the protesters.

English - English

Definition of someone who participates in a public display of group feeling in English English dictionary

protester

demonstrator

Hyphenation

some·one who participates in a pub·lic dis·play of group feel·ing

Turkish pronunciation

sʌmwʌn hu pärtîsıpeyts în ı pʌblîk dîspley ıv grup filîng

Pronunciation

/ˈsəmˌwən ˈho͞o pärˈtəsəˌpāts ən ə ˈpəblək dəˈsplā əv ˈgro͞op ˈfēləɴɢ/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː pɑːrˈtɪsəˌpeɪts ɪn ə ˈpʌblɪk dɪˈspleɪ əv ˈɡruːp ˈfiːlɪŋ/