someone who is in the same class (in school)

listen to the pronunciation of someone who is in the same class (in school)
English - Turkish

Definition of someone who is in the same class (in school) in English Turkish dictionary

classmate
sınıf arkadaşı

İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım. - I ran into an old classmate of mine on my way to the station.

Eski sınıf arkadaşını tanıdın mı? - Did you recognize your old classmate?

classmate
sınıf arkadaş

Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı. - There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends.

Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek. - Tom and his classmates are going to an art museum tomorrow afternoon.

classmate
(isim) sınıf arkadaşı
English - English
classmate

Danny and I have been classmates for five years, but I've never spoken to him outside of lessons.

someone who is in the same class (in school)
Favorites