someone who investigates

listen to the pronunciation of someone who investigates
English - Turkish

Definition of someone who investigates in English Turkish dictionary

investigator
{i} araştırıcı
investigator
{i} araştırmacı

Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın. - You really are quite a skillful investigator.

Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar. - The investigators gathered evidence from the crash site.

investigator
tetkikçi
investigator
müfettiş

Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular. - Investigators foiled a plot to hijack an airplane.

Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor. - Investigators are trying to decipher what happened.

investigator
Soruşturmacı

Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı. - Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.

investigator
{i} dedektif

Sen akıllı bir dedektifsin. - You're a smart investigator.

Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı. - Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.

English - English
investigator
someone who investigates

    Hyphenation

    some·one who investigates

    Turkish pronunciation

    sʌmwʌn hu învestıgeyts

    Pronunciation

    /ˈsəmˌwən ˈho͞o ənˈvestəˌgāts/ /ˈsʌmˌwʌn ˈhuː ɪnˈvɛstəˌɡeɪts/
Favorites