someone or something that trails

listen to the pronunciation of someone or something that trails
English - Turkish

Definition of someone or something that trails in English Turkish dictionary

trailer
takip eden
trailer
yere yatay olarak uzanan bitki
trailer
yük vagonu
trailer
fragman
trailer
tanıtma filmi
trailer
yerde surüklenen şey veya kimse
trailer
{i} römork

O, römorku arabasına taktı. - He attached the trailer to his car.

Atlar römorkları sevmez. - Horses don't like trailers.

trailer
sürüngen sap
trailer
fragman trailer court ev römorku park
trailer
yerde uzanan fidan
trailer
{i} sürüngen bitki
trailer
{i} treyler
trailer
otomobilin çektiği ve içinde ev tertibatı olan araba
trailer
{i} karavan

Tom, Mary ile karavanda yaşamak için geldi. - Tom came to live with Mary in the trailer.

Karavan kampında yaşıyor. - He lives in a trailer park.

trailer
{i} römork; (kamyona/traktöre takılan) treyler
trailer
Art Bilgi
English - English
trailer
someone or something that trails

    Hyphenation

    some·one or some·thing that trails

    Turkish pronunciation

    sʌmwʌn ır sʌmthîng dhıt treylz

    Pronunciation

    /ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈtrālz/ /ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ ðət ˈtreɪlz/
Favorites