Oraya bir şekilde geleceğim.
- I'll get there somehow.
Bir şekilde seni eve götürmek zorundayız.
- We have to get you home somehow.
Her nasılsa, farklı görünüyorsun.
- Somehow, you look different today.
Her nasılsa Tom'un bir barmen olarak çalışmasını hayal bile edemiyorum.
- Somehow I can't picture Tom working as a bartender.
Her nasılsa kendini kurtardı.
- Somehow, he saved himself.
Her nasılsa, farklı görünüyorsun.
- Somehow, you look different today.
Her nedense bana karşı öfkeliydi.
- She was somehow incensed against me.
Her nedense o kızdan hoşlanmaya başladım.
- Somehow I have taken a fancy to that girl.
Her nedense o kızdan hoşlanmaya başladım.
- Somehow I have taken a fancy to that girl.
Her nedense farklı görünüyorsun.
- You look different somehow.
Bir yolunu bulup ormanı geçeceğiz.
- We will get through the jungle somehow.
Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.
- Tom somehow managed to swim across the river.
Although youngest of the familly, he has somehow or other got the entire management of all the others. -Sir W. Scott.
... letting you buy insurance across state lines, there's no indication that that somehow is ...
... that somehow that, in and of itself, ...