somebody or something dreaded

listen to the pronunciation of somebody or something dreaded
English - Turkish

Definition of somebody or something dreaded in English Turkish dictionary

dread
{i} dehşet

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir. - The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.

dread
{f} korkmak
dread
yılmak
dread
çok korkmak
dread
{i} ürkütücü şey
dread
korku nedeni
dread
korku

Dün gece korkunç bir rüya gördüm. - I had a dreadful dream last night.

Tom yarın işe gitmeye korkuyor. - Tom dreads going to work tomorrow.

dread
{f} korkuyla bekle
dread
korku hissetmek
dread
kötü
dread
{f} korkuyla beklemek
dread
sevmemek
dread
{f} ürkmek
dread
v.kork: n.korku
dread
korku hissi
dread
(fiil) korkmak, ödü kopmak, ürkmek; korkuyla beklemek; çekinmek
dread
{f} çekinmek
dread
huşu
dread
berbat

Bu sabah hava berbat. - This morning the weather is dreadful.

English - English
dread
somebody or something dreaded

    Hyphenation

    some·bo·dy or some·thing dreaded

    Turkish pronunciation

    sʌmbıdi ır sʌmthîng dredîd

    Pronunciation

    /ˈsəmbədē ər ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈdredəd/ /ˈsʌmbədiː ɜr ˈsʌmθɪŋ ˈdrɛdɪd/
Favorites