Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.
- Try as you might, but you cannot force a belief onto someone else, much less your own self.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Sami, Leyla'yı yatakta bir başkasıyla buldu.
- Sami found Layla in bed with someone else.