O, bir ara orada kaldı.
- He stayed there some time.
Bir ara bir içki için buluşmalıyız.
- We must get together for a drink some time.
Aşk, harika bir duygu, herkese hayatında günün birinde gelir.
- Love, which is a wonderful feeling, comes to everyone at some time in their life.
Yeni bir cümle, şişe içindeki bir mektup gibidir: günün birinde çevrilecektir.
- A new sentence is like a letter in a bottle: it will be translated some time.