soluklanma

listen to the pronunciation of soluklanma
Turkish - English
respite
breath

Tom had to stop to catch his breath. - Tom soluklanmak için durmak zorunda kaldı.

Tom paused to catch his breath. - Tom soluklanmak için durdu.

soluklanmak
rest
soluklanmak
respire
soluklanmak
to take a breather, rest
soluklanmak
to take a long deep breath; to have a rest
Turkish - Turkish
Soluklanmak işi
soluklanmak
Geniş ve rahat soluk almak, dinlenmek, teneffüs edilmek