Turkish - English
Definition of sok in Turkish English dictionary
- (abbr. for sokak, sokağı) St. (street)
- plugin
- {f} sting
Do those insects sting?
-Bu böcekler sokarlar mı?
Do these insects sting?
-Bu böcekler sokar mı?
- stung
Have you ever been stung by a scorpion?
-Sen hiç bir akrep tarafından sokuldun mu?
Tom was stung by a bee.
-Tom bir arı tarafından sokuldu.
- plug in
- {f} stinging
Why do bees die after stinging?
-Arılar neden soktuktan sonra ölürler?
- insert
Do I have to insert coins first?
-Ben önce parayı sokmak zorunda mıyım?
Tom inserted a DVD into the player.
-Tom bir DVD'yi oynatıcıya soktu.
- devreye sok
- enable
- temiz hale sok
- smarten up
Related Terms
Danish - Turkish
Definition of sok in Danish Turkish dictionary
- kısa çorap
- soket çorap
Lehçe - Turkish
Definition of sok in Lehçe Turkish dictionary
- meyve suyu