Pirinç arsenik ile kirletilmiş.
- This rice is contaminated by arsenic.
Şehir arabalar tarafından üretilen siyah dumanla kirletilmiş.
- The city is contaminated with that black smoke produced by engines with wheels.
Su petrolle kirletilmiş.
- The water was contaminated with oil.
Mutasyonların kökeni kirletilmiş su tüketiminde gibi görünüyor.
- It seems that the origin of the mutations is in the consumption of contaminated water.
Kirlenmiş gıda yediğine dair bir ihtimal var mı?
- Is there any chance that you have eaten any of the contaminated food?
Bu enfeksiyonlara kirlenmiş süt sebep oldu.
- These infections were caused by contaminated milk.
Tom biraz bozulmuş sığır eti yediği için öldü.
- Tom died because he had eaten some contaminated beef.